26 Nisan 2009 Pazar

Cumhuriyete mi? Ergenekon'a mı Sahip Çıkacaklar?

25.04.2009
Değerli katılımcılar,
Birinci tur cumhuriyet mitinglerinin organizatörleri, bu mitinglerin ikinci turunu 17 Mayıstan itibaren başlatacakları haberini yayıyorlar.

İlki iki yıl önce 27 Nisanda e-muhtıranın açıklanmasından sonra başlatılan cumhuriyet mitingleri birtakım karar alma mekanizmalarını, halkın seçimlerini etkilemek maksadıyla yapılmış ancak sonuç pek de düşünüldüğü gibi olmamıştı. Vatandaşlar arasında gerilim yaratmak, insanları din, sınıf ayrımı güderek birbirine düşürmeye çalışmak, askeri bir darbeye zemin hazırlamak mitinglerin hedefleri arasındaydı ve bu hedeflere neredeyse ulaşılıyordu. Ancak bu mitinglerin ardından insanlarımızın çoğu her türlü baskı ve yönlendirmeye rağmen 70’lerde kendisine kurulan tuzaklara yeniden düşmemek için oldukça özenli davranarak demokrasi, fikir ve inanç özgürlüğü, birbirlerinin inançlarına saygı duyma gibi hasletlerinin ne kadar geliştiğini gösterdi. Üstelik bu mitingler düzenlenirken Ergenekon diye bir örgütün varlığı ortaya çıkmamış, örgütün kadroları, silah depoları, darbe planları kamuoyuna bu kadar geniş çaplı malum olmamıştı.

Biraz önce söylediğimiz gibi cumhuriyet mitingi organizatörleri ikinci dalgayı 17 Mayıs’ta başlatacaklarmış. Başlangıç için Danıştay’a düzenlenen provokatif ve kanlı saldırının yıldönümünün seçilmesi de ilginç. Çünkü geçtiğimiz günlerde Danıştay saldırısının görüldüğü dava her türlü şova rağmen Ergenekon dosyasıyla birleştirildi. Daha önce halkın seçimlerini değiştirmek hedefken yeni miting dalgası yargıyı etkilemeyi başlıca amaç edindi galiba. Ya da belki mitinglerin arkasına saklanarak zincirin henüz ortaya çıkarılmamış halkaları gözden kaçırılmak isteniyor.

İki yıllık sürece şöyle bir bakacak olursak, cumhuriyet mitinglerinde mikrofonu kimselere kaptırmadan aşk ve şevk ile darbe çağrısı yapanlar bugün gözaltında. “Allahımızı çaldılar” diye meydanları inletip “temsili” başörtülü kadınların başörtülerini kürsülerde şov yaparak açanlar bugün gözaltında. İnsanları cumhuriyetin, laikliğin elden gittiği yönünde paniğe itenler bugün gözaltında. Üstelik gözaltındaki bu kişilerin, meydanlara toplamak için bin bir çaba sarf edip reklam kampanyaları yürüttüğü bunca insan üzerinde toplumsal dehşet yaratacak eylemler planladıkları iddiaları ortaya çıktı.

Netice-i kelam, bu süreçten sonraki cumhuriyet mitinglerine katılacak insanların laikliğin, cumhuriyetin kazanımlarını muhafaza edebilmek kaygısıyla meydanlara döküldüğüne inanmak çok zordur. Bu mitinglere katılacak insanlar aslında, yıllardır hemen her kesimin rahatsız olduğu, şimdilerde “Ergenekon” soruşturmasıyla özdeşleştirilen “derin devlet”in devam etmesini isteyecektir. Yani bundan sonra cumhuriyet mitingleri adı altında meydanlara inenler cumhuriyete değil, Ergenekon’a sahip çıkacaklar.

Bu arada 23 Nisan’da Hakkâri’de güvenlik güçlerine taş atan bir çocuğun bir güvenlik mensubu tarafından silah dipçiğiyle dövülmesi tüm Türkiye’yi üzmüştür. Tahriklerin boyutu her ne olursa olsun devlete ve devletin güvenlik güçlerine yakışan itidalli, sabırlı, sağduyulu davranmaktır. Aynı şekilde çocuğuyla, büyüğüyle göstericilerin de barışçıl gösteri hakkını kullanması gerekir. Göstericiler de barışı ve huzuru sabote eden hareketlerden kaçınmalarıdır. Anne babalar bu durumdan mesuldür. Fakat ne olursa olsun devlet yapısı gereği sahip olduğu dengelenemez gücü itinayla ve büyük bir hoşgörüyle kullanmalıdır.

Son olarak biz bugün Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu olarak 169. açıklamamızı yaparken Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu eylemlerinde 4. yıllarını bitirip 5. yıla giriyor. Kocaeli’ne bugün yapacakları özgürlük yürüyüşünde katılmak üzere Ankara’dan bir heyetle birlikte sevgi ve selamlarımızı da gönderdik. Bütün Türkiye’deki inanç özgürlüğü platformları olarak hak, adalet ve inanç yoluna düşen gölgelere karşı mücadele etmek amacıyla çıktığımız bu yolda kararlı adımlarla yürümeye devam edeceğiz.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu Adına
MAZLUMDER Ankara Şube Başkan Yardımcısı Esra Duru

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder